04 Nisan 2006

ordan.... burdan

teeee fi tarihinde secret beni söbelemişti:)) ancak vakit bulabildim. Bu aralar kafam çok dolu. Aklım evde. Yaptığım tablolarda. Yeni projelerimde. Hafta sonu gerçekleşen olağan protokol günümde Burçin dostum reiki yoluyla olumsuz enerjilerimi üzerimden almaya çalıştı ama yok nafile:))
Pazar günü Kızılcahamam gezisi reikiden daha iyi geldi gibi oldu. Hele ki evden çayımızı demleyip peynir, zeytin vs. alarak yolda ayaküstü kahvaltı pikniği yapmak hepsinden daha iyi geldi. Ama aklım yeni projemde. Bu akşam başlayacağım yeni tabloma bakalım nasıl olacak. Uzattım galiba:)) sorulara geçiyorum...

1- Soru: Cennette yada cehennemde (kim bilir ?) insanlığa yön veren bütün o eski bilim adamları (Einstein, Newton, Maxwell, Rudherford, Galileo, Pascal, Bohr vs…) bir araya gelmişler. Her gün bilimsel konular üzerinde tartışmak çok sıkmış onları, ve bir gün saklambaç oynamaya karar vermişler. Kısa çöpü çeken Einstein başlamış saymaya yüze kadar herkeste bir koşuştumaca, saklanacak yer arıyorlar. Ama bir tek saf (?) Newton olduğu yerden kıpırdamamış. Yerden bir sopa almış ve yere bir şeyler çizmiş. Bu arda Einstein saymayı bitirmiş ve arkasını döner dönmez, hemen hiç düşünmeden ...... sobe demiş. Einstenin sobelediği kimdir ve neden ?

Bu soruyu es geçiyorum secret:))

2.Soru: Okuduğunda seni en çok etkileyen kitap?
Ezilenler

3.Soru: Takip ettiğin dergi?
Tigger, yemek dergileri Sofra ve Lezzet. Ediz aldığı için arada PC dergisini karıştırıyorum.

4.Soru: Günlük okuduğun gazete?
İş yerine günlük gazeteler geliyor. Fakat gazete okumak artık geriyor beni. Ama internetten takip ettiğim köşe yazarları var. Örneğin Bekir Çoşkun'un yazılarını hiç kaçırmam. Oktay Ekşi'yi mutlaka okurum. Eskiden Akşam gazetesinden Serhat Ayan'ın yazılarını takip ederdim birde. Fakat haftasonları en büyük zevkim elimde çay bardığımla güneşe karşı oturup gazetelerdeki köşe yazarlarını okumak. Yani demem o ki haber içeriği okumuyorum. Sadece yazarları okuyorum. 5.Soru: En yaramaz çocukluk anın?

hmm bu zor bir soru. Çünkü çocukluk anlarımı fazla hatırlamıyorum. Aptal bir çocuk olduğumu biliyorum sadece:))

6.Soru:Televizyon yapımcısı olsan yapmak istediğin program ne olurdu?
Ben tek bir televizyon yapımcısından ziyade tüm televizyonları ele geçirmek isterdim ve derhal bütün abuk sabuk dizileri ortadan kaldırmak isterdim. Elbette ki kızımın seyredeceği ve bilgileneceği türde proğramlar yapmak isterdim. Örneğin geçenlerde nazanla yabancı kanalların birinde bir belgesel seyrettik. Penguenlerin hayatlarını o kadar güzel anlattı ki. Penguene isim verdi. Annesi, babası vardı. Sonra evlendi. Babası fok balıklarınca yendi. Ben fok balıklarının penguenleri yediğini bilmiyordum. Siz biliyormuydunuz? İşte bunun gibi proğramlar yapmak isterdim. Nayır nolamaz kurtlar geldi vadiyi bastı lardan kurtulmak istiyorum artık.....

bitti!!

nimet
bizzat ben

5 yorum:

CRESCENT dedi ki...

Belgesellerde görüyoruz onlarca yüzlerce penguen birarada nerdeyse sırtsırta yaşıyor,hepsi birbirinin aynı.Bunlar gerçekten anneyi babayı çocuğu diğerlerinden ayırt edebiliyorlar mıydı? Ben de bunu merak ediyorum :))

nimetin.blogspot.com dedi ki...

seyrettigimize gore ediyorlardı hilal. o penguenin sahili badi badi bi aşağı bi yukarı gezerek denizi gözlemesi ve babasını beklemesi çok ilginçti. resmen film veya dizi gibi seyrettik nazanla. mutfaktan bisey alıp koşa koşa geliyodum adeta noldu ne kaçırdım diye:)))

nimet

nimetin.blogspot.com dedi ki...

pardon hilal demisim crescent diyecektim:)))) teknik hata pardon:)))))))

nimet

Gamzeli dedi ki...

e hadi bitmiş gözünüz aydın...Ayy şöyle 1 yıl falan sobelenmeyelim...İlk başta iyi gelmişti ama şimdi sayfam sobelerle doldu :)

nimetin.blogspot.com dedi ki...

gamzeli he ya bu ebe sobe işleri geriyor insani bazen:)))

secret geleceğim geleceğim. işler de yoğun dairede şu aralar. AB sebebiyle durmadan heyet karşılıyoruz. alman heyeti yunan heyeti vs. ihmal ediyorum buraları. ama döneceğim araniza:)) ucundan kulağından da işi bırakmıyorum bu arada:))

nimet