22 Ekim 2008

Bu günlerde felsefik felsefik konuşasım var...

Koca koca adamlarla memleketi kurtarasım var..

Kafam önümde uzun yürüyüşler yapasım var...

Yeniden resim yapıp içime kapanasım var...

Memleketin durumundan mıdır, sonbahardan mıdır bilemiyorum.

Elime geçeni içine attığım bi nevi çöplük görevi gören sümenimin içini temizlemeye çalışırken Babamın bir resmini buldum. :))
Projesini kendisinin çizip, diktirtiği sırt çantasını büyük bir gururla takmış poz vermiş:))
Çantasında iki tane oltası yatağı vs...

Babam gibi balığa mı gitsem dedim sonra:)) Dağlarda yatsam günlerce, sonra ekmeğimi fareler yedi deyip geri gelsem:))

Bi keresinde heves ettim o çantayı takayım istedim.
Çantayı sırtıma takmamla birlikte ağırlığı sebebiyle sırtüstü dümdüz düşmem bir oldu:)))
Günlerce ev halkının dalga konusu olmuştum:))

Bu arada bişey daha söyleyeceğim.
Sevgili ANKAN grubumda konu olan salyangoz kremini aldım.
Biraz boyumu uzatsın, gözlerimi renkli yapsın, saçlarımı da uzatsın istiyorum. :)))
Bit kadar kreme bi dünya para verdim. Sadece yüzümle kalmayıp kesinlikle bunları da yapması lazım:)))

Nimet

16 Ekim 2008

Pabuçumun Gribi...:)))

Görmemişin bi gribi olmuş, tutmuş blog sayfasına konu yapmış:)))

Kimseye inandıramadım ama hastayım ulan hastayım feryatları içinde kocaa bi hafta geçirdim. :))

Öksürük krizlerim yüzünden konuşamadım, gülemedim. :))

Bilen bilir, bilmeyen öğrensin;
Nimetin gülememesi, öldüm ben mezara koyun beni demek:)

Hafta sonu battaniyenin altına konuşlanmış arada bi hastayım offf offff diye mızırdanıyorum.:)))
Arada bir inatla dilime dolanan "aynalı körük" şarkısını söylüyorum.
Hani var ya "aynalı körük olmazsağaaa ben gelin gitmemmmm, ut kemani çalmazsaaaa aynalı körüğe de binmemmmmmm"
Şaka değil ciddi ciddi baygın vaziyette arada bi omuzlarımı oynata oynata bu türküyü söylüyorum. Bilemiyorum bu da benim sayıklama çeşidim di belki:)))

Herneyse, Battaniyenin altında ben öyle mızır mızır yatarken, Nazan; "anne sana meyve çayı yapayım mı" dedi. !!!
Teklif bana çok komik ve uçuk geldi. 8 yaşındaki Nazanım bana çay yapacak!!

Yavrum dolaba yetişemezsin, sıcak çayı nasıl getirirsin vs. vs. bir sürü olabilecek olumsuzlukları saydım.
Anne ben yetişiyorum sen merak etme kaç şekerli içersin onu söyle, sana kuşburunu çayı yapayım ben dedi ve kalktı gitti.
5 dakika sonra salondan içeri elinde kupa, dökmemek için gözler kupaya sabitlenmiş, yavaş yavaş yürüyerek öyle bi girişi vardı ki ömrüme bedeldi. :))

Fakat hamdolsun artık iyiyim:)))


Nimet


15 Ekim 2008

Sonhabar....

Kış moduna son sürat geçiş yaptık hadi hayırlısı bakalım:)



Evim, kitabım, çayım, kalorifer köşem dörtgenine kavuştum.

Soğuk havaların keyfi de bi başka oluyor canım. :))



Sardunya dostumun doğum günümde hediye ettiği kitabı bitirdim. :)

Güzel kitapdı Sardunyam teşekkürederim yeniden:)

İkizannem sanada vereyim oku:)) Sen söylemeden ben söyleyim:)

Bu arada, kışa girdik ya grip durumları hemen yakama yapıştı. Salya sümük son sürat maşallah:))

Fakat hasta olduğumu bi türlü kimseye inandıramadım:)))
mız mız....



Ama gripde olsa, kış da gelse hayat güzel be:)


Nimet:)