25 Kasım 2013

Kadın ve Şiddet

Ders çalışmam gerektiği zamanlarda ders dışında herşeyi yapma gibi bir eğilim içerisindeyim.
Pazar günü ders çalışmak için en verimli gün olmasına rağmen iki çeşit yaş pasta, üç çeşit yemek bir de üstüne iki kilo nar ayıklayıp akşamı ettim. O derece yani.
 
Bu yıl 4. sınıftayım artık okulum bitecek. Bişeyin sonunu sevmiyorum. Hemen olsun bitsin istiyorum. O sebeple okul bu yıl zor geliyor.
Neyse en azından Kış ayı gibi ucunda Bahar var diyebileceğim cinste ucunda mezuniyet var ne diyelim.
Diren Nimet! :)
 
Aslında yazımın mevzusu size dertlenmek değil tabiki. Bugün Dünya Kadına  Karşı Şiddeti Önleme Günü
İstatistiklere göre kadına şiddet arttı.
 Gelişmişi, az gelişmişi, hepten geri kalmışı, tüm ülkelerde az/çok nitelikli/niteliksiz kadına şiddet hep var maalesef.
Biter mi?
Bitmez tabi ki!
 
Eskiden de kadına şiddet yoğun bir şekilde vardı fakat dillendirmek yoktu. Kol kırılır yen içinde kalırdı. Tabi şimdilerde kadın da toplum da bilinçlendi.
Kadına şiddetin gündem oluşturması o sebepten.
Diğer taraftan medya da rayting kaygılı haber yaptığı için bu tip haberler öne çıkırılıyor tabi ki.
 
Peki neden boşanma gerçekleşince kadın ayaklarının üzerinde durur da erkek karısını öldürme yoluna gider?
Çünkü farkında olmasa da erkek için kadın herşeydir.
bedava seks,
bedava iş gücü,
bedava çocuk bakıcısı
çalışıyorsa bi de üstüne para getiren, ev geçindiren, iki ile ikiyi toplayıp erkeğinin önüne dört koyan insan.
Boşandın ne oldu?
Hop yukarıda sayılanların hepsi gitti. Kaldın mı bi başına.
 
Beyni midesiyle uçkuruna çalışan erkek çeşidi kadınını kaybedince bir hiç oluyor. Pek çoğu toplumda saygınlığını yitiriyor. Çünkü aileye gösterilen hürmet ayrılacağından yoksun kalıyor.
Sonuçta tüm suçlu kadın. Ne demek ulan beni terketmek psikolojisi içerisinde "vurun kahpeye" diyor.
Her ne kadar  tüh tüh / vah vah yanındayız yasa çıkarıyoruz deseler  de muhafazakar görüş takıntısı ile önünü göremeyen erkek egemen yönetim için pek de önemli değil anlaşılan.
 
1990'lı yıllarda bizim caminin hocasını mahalleli şikayet etmiş, şikayetin üzerine de kendisini teftiş için müfettişler gelmişti. O sırada camimizin hocası kütüphaneden bazı kitapları bahçeye atmış. Kardeşim de çocuk aklıyla o kitaplardan kapıp eve getirmişti. Kitabın içeriği bizim ailede epey tartışma konusu olmıştu. Keşke atmasaydık da içinden kadın ile ilgili olan kısmı şurada size yazabilseydim.
Kadını insan sınıfına bile koymuyordu.  4 tane eş almanın sevabından bahsediyordu. Ve daha bunun gibi bir sürü saçma sapan gerekçeyle doluydu.
Şimdilerde ne zaman kadın cinayeti, kadının rolü tartışması, çocuk gelinler, tecavüzler. dekolteler, başörtüsü, kadının nasıl giyinmesi gerektiği  konuşulsa hep o kitap aklıma geliyor. 
Konuşulanlar ve eylemler kitaptaki gibi olmayan kadınları hedef alıyor.  Kitabın yeni nüshaları hangi kütüphanelerde yer alıyor merak ediyorum.
--
nimet
gayet kadtın

Hiç yorum yok: