03 Mart 2006

Bazen de hamaratım canım!!!


Benim age, sardunya, paylaşılan tatlardan neyim eksik ama dimi!!
Ama sanatkar insanım ben. Pasta yaparken de sanatımı göstermeliyim arkadaşlarım.
Tatlımızın bir adı yok. Annem 1980 li yıllarda günlerinde yapardı. Rahmetli Nurten Teyze yapmıştı ilk, pek bi beğenmiştim o yıllarda. Çeyizimle birlikte bu tarifi de getirdim annemden.

Bu arada makinem bozuk olduğu için net değil resimler bunun içinde ayrıca özür dilerim:)

Önce içindekiler kısmını vereyim.

HAMURU

1 yumurta

2 çay bardağı yoğurt

2 çay bardağı sıvıyağ

2 çay bardağı irmik

Kabartma tozu

Aldığı kadar un. (kulak memesi yumuşaklığı hikayesi yani)

ŞERBETİ

4 su bardağı şeker

3,5 su bardağı su

biraz limon suyu (kafanıza göre sıkın işte içine ben bir çorba kaşığı kadar sıkıyorum. Aslı ne kadardır bildiğimde yok açıkçası)

Efenim sonrası nasıl? gördüğünüz üzere gonca gül şeklinde. Çok şık ufak ufak tatlılar. Hamuru yuğurduktan sonra oklavayla inceltiyoruz yada açmaya çalışıyoruz. Yaklaşık 1 ytl kalınlığında bir hamur olunca bir bardak eşliğinde yuvarlaklar yapıyoruz. Daha sonra yuvarlakları resimde gördüğünüz gibi 4'e kesiyoruz. Ortasına cevizimizi yerleştiriyoruz. Katlama şeklide yine resimlerde gördüğünüz gibi. İşte yukarda yapılmışı var.

Hepsini güzelce tepsiye dizdikten sonra atıyosunuz fırına üstü pembeleşinceye kadar pişiriyorsunuz. Şelbet dökünce taşmayacak bir kaba alıyorsunuz. Güller orada beklerken siz şelbeti kaynatıyorsunuz. Pişen şelbetini soğuk güllerinizin üstüne döküp sıcak bir aşk başlatıyorsunuz. Ertesi gün yenirse daha güzel olacaktır.

Afiyet olsun efenim.

nimet

22 Şubat 2006

BUZ PATENİ


8 yaşımdan bu yana buz pateni ve eurovision şarkı yarışmalarını hiç kaçırmam.

2000 yılından sonra biraz Nazan engeline takılsa da ısrarla seyretmeye çabalıyorum.

Dün ilk defa bir Türk kızımız Tuğba Karademir, buz pateninde finale kaldı. Bana göre eurovision da 3. olmak ve 1. olmak kadar önemli bir olaydı.

Akşam yarışma sırası Tuğba'ya gelince telefonum zır zır susmadı. Sadece futbolla ilgilenen kuşbeyinli toplum umarim perşembe günü finalde Tuğba Karademir'i seyreder.

nimet

17 Şubat 2006

Offff Yeterrrr!!


Yeter yahu!
Bu aralar havadan mı sudan mı? bir karamsarlık, bir asık suratlılık gidiyor insanlarda.
En başta ben.
Biraz kafa dağıtalım da ebe sobe oynayalim karrdeşim!!!!

Konu:Başınızdan geçen en komik olay

Ben genel olarak komik bir insanım zaten. Bu bir sebep olabilirmi bilmiyorum ama bütün komik aksilikler beni bulur. Yaşandığı an aksiliktir ama birkaç yıl sonra komik bişeydir daima.

Örneğin ilkokul 5. sınıfta okul müdürü "babana söyle sana bir mandolin alsın, kurslara yazıl" dedi.
Hayatında mandolin görmemiş olan ben Babamdan mandolin istedim.
Ertesi gün babam koca bir kesekağıdıyla eve geldi. İki kilo mandalina almıştı!!!!
Çocukluğumun acı verici bir olayıydı bu ama:))) bak şimdi güldük geçtik...

Bundan üç-beş sene önce işyerinde telefon çaldı. Otomatik pilota ayarlanmış ben açtım hemen.
Karşı Ses: Alo
Karşı sesi kocam sanan ben: aloooo... aşkımmmm, söyle bi tanemm....
Karşı Ses: Eeeeee Nimet Hanım eeeee ... ben İbrahim Ali Usta!!!!!

Benim işyeri merkezden biraz uzak. Bir öğlen vahiy gelmiş gibi bugün Kızılaya gidip ip mip bişeyler alıp örgü yapacam dedim!!!! Ankaray a bindim kızılaya gittim. Ankaraydan gün yüzüne çıktım çıkar çıkmaz gaz bombası yedim. YÖK eylemi varmış meğer. Ağlaya ağlaya iplerimi aldım, işyerime döndüm. Bütün gün gözlerim dolu dolu, mide bulantılı dolaşarak, arkadaşlarımın dalga konusu oldum. Ama aldığım iple şalımı da ördüm yani arkadaşlar. Şimdilerde YÖK şalımı çok seviyorum çünkü onu çok zor elde ettim:))

İşte bu ve bunun benzeri şeyler dolu benim hayat.......
Hemencik sardunya'yı söbeliyorum...
hadi bakalım.....



16 Şubat 2006

Gelmiş Geçmiş 14 Şubatımız


Aslında bu konu hakkında yazmaya hiç niyetim yoktu ama 2007 sevgililer gününde geçen sene ne yapmışız acaba belgesi olabilir diye düşünerek karalayım bi iki bişeyler bakalım.

Öncelikle, sevgililer günü, anneler günü vs. vs. günleri hediye alma anlamında bana ters bi kere. Bu sebeple hediye beklentim de yok. Belki bir çiçek:)) Belki bir kutlu olsun diyerek akşam yemeği hazırlanması olabilir örneğin.

Edizle yaklaşık 13-14 yıldır birlikteyiz. Bu seferki 14 Şubatımız bugüne kadar geçirdiğimiz 14 Şubatların arasındaki en absurt olanı oldu.

Ben Edize sevgililer günü hediyesi olarak yarım kilo biber turşusu aldım:) ANKAN'dan arkadaşlar olmaz yanına kuru fasülye yapacaksın yoksa aile saadetiniz bozulabilir diye ısrar ettiler ama ben yanına kel alaka kabak yemeği yaptım. Yani sevgi günü bizden taraf öylesine bir gün muamelesi bile göremedi, berbat gün maumelesi gördü.

Zaten Ediz de mesaiye kaldığı ve gece eve 12,30 da geldiği için turşumu bile yiyemedi!!! Ama keşke oda yarım kilo domates tursuşu alsaydı dimi :)

Bu arada 14 Şubat kutlamasını ertesi gün bekledim Edizden ama yine tık yok. 2007 yılında salatalık turşusu denemeyi düşünüyorum belki işe yarar. Yada Edizin işyerini Ulus'tan Çankaya'ya taşımak gerek galiba.

nimet
eski evli

13 Şubat 2006

Yaşayan Ebleg


Sabah sokağa çıktım, her zamanki gibi kimse yok! Yine tek başıma, düşüne düşüne ilerlerken, pazartesi günümün mendebur halinden kurtulayım diyerek kuaförüme uğradım.

Gece/gündüz her daim tıklım tıklım dolu olan Talip'de incin top oynuyordu!!!

Korku filmlerinde insanlar ölür, yaşayan ebleg diğerlerinin öldüğünden habersiz yaşar durur ya. Hani bizde aha başına bişey gelecek. Allah ordan gitme, dur arkana bak diye manasız sesler çıkarırız. O dakka anladım ki ben yaşayan ebleğim.

Caddeye çıktım, araba yok. Buzdan şehirdeyim. Benim gibi yaşayan birkaç ebleg gördüm. Onların da üçü düştü. Dördü tökezledi.

Düşmeden işyerime ulaşabildim. Tek parça halinde işyerime geldiğime göre ben bu filmin jönüyüm.

Yalnız! bitsin artık bu film. Sıkıldım ben yaw. Nereye kadar kar kış! 70 Milyon insan seyretti yetmez mi?

nimet