03 Mayıs 2006

TEK TIRNAKLI HAYVANLAR

Bir süredir haberlerde seyrediyorsunuzdur herhalde Ankara Adliye Personeli at eti yedi yok olmadı arada eşşek de varmış, hürriyete göre köpek de varmış.

Her olayı, her ortamı magazine eden ve hatta bundan bir eğlence payı çıkaran bizim işyeri mensupları (öyle olmasa da bu can sıkıcı meslekte vakit geçmiyor o da ayrı) bu durumu da değerlendirip kendisine tek tırnaklı hayvan eti yedirilmesini ti'ye aldığından, kişneyerek veya anırarak (doğru mu yazdım) konuşuyor:) Veya da "bu kadar iş yükünün altından nasıl kalkıldığı anlaşıldı, At gibi koşturuyoruz biz abi" muhabbetleri yapılıyor:)
Vallahi ne diyim güleriz ağlanacak halimize!!!!
Kendi adıma değerlendirecek olursam; yemekhanede yemek yemiyorum, zaten et de yemem. Ama at, eşek, köpek vs. tespitleri korkunç. Kaldı ki at nasıl bir attı? köpek nasıl bir köpekti? .....

nimet

30 Nisan 2006

YENİ HAYAT...


Ön balkonumuza bir süredir çıkamıyoruz.


Benim her yaz ısrarla çiçek ektiğim fakat büyümesi ve serpilmesi konusunda bir türlü başarılı olamadığım çiçek saksılarımdan birine bir güvercin konuşlandı.
Önceleri yuvalarını yaptılar. Sonra anne kuş bi oturdu bir daha kalkmadı. Kesin yumurtladı dedik. Küçük bir perde kıpırdanmasında uçan kuş bizim meraklı bakışlarımıza aldırış etmeden oturdu yerinde, o vakit anladık ki yumurtladı ve o artık bir anne!!
Aradan iki hafta daha geçti hala oturuyor bizimki. Merak ettik çıktık bu hafta sonu balkona.

Saksıyı bulunduğu yerden indirdik.
Tabi indirirken anne kuşumuz uçtu ve biz o harika iki yavruyla karşılaştık:))) İnanılmaz bir olay geldi bize. Çok mutlu olduk. Nazan ağaç kakan wody yi seyretmekten vazgeçti o kadar ilgisini çekti:))
Fakat sonra anne kuşun konduğu daldan bize baktığını ve hatta küçük gözlerindeki endişeyle bize baktını gördüm. Yavrularını yerine koyduk girdik içeri, çektik perdeleri, birazda uzakta durduk gelecekmi diye beklemeye başladık. Ya gelmezse diye suçlandık. Beş dakika sonra geldi anne kuş ama bize beş saat gibi geldi bu zaman.


Anne kuş geldi yerine oturdu, bize doğru baktı başını dik tuttu. Biraz da tedirgindi ama o bir anneydi. Hizasını bizden taraf yaptı ve artık hep bize bakıyor. Bizden gelecek olan herhangi bir tehlikeye karşı siper aldı sanki. Ama hala başı dik. Gözlerinde kızgınlık var gibi.

Bir daha kendisini rahatsız etmeyeceğiz. Balkon yasak artık bize. Bakalım ne zaman yavrular uçma seviyesine gelecek. Balkonumuzu onlara kiraladık bir süreliğine:))

nimet

25 Nisan 2006

Diyet Durumları....

Benimkisi öyle listesi, kalorisi olan diyet değil arkadaşlar. Her yaz başı başlayıp yazın ortalarında son bulan genellikle son bulması tatil menulerine denk gelen bir süreç şeklinde devam eder ve aşağıdaki şekilde gelişir;

Nimetin Diyet Listesi

Az yiyeceksin

Öyle akşamları abur cubur yok. Çikolata yememeye gayret edeceksin.

Dayanamaz yersende gündüz saatlerinde yiyeceksin

Akşam yemeklerinde sofrada artan sürten yemekleri bitirmeyeceksin

Sabahları sakaryada, misss gibi poğaça kokularının arasında yürürken hadi bir poğaça alayım bugün demeyeceksin.

Kesinlikle magnum dondurmadan uzak duracaksın.

Üçü bir arada yı azaltacaksın. Günde bir taneye indirecek veya içmeyeceksin.. Onun yerine bitki çaylarına devam edeceksin..

Hafta sonları diyeti bozacaksın:)

Pazartesileri yeniden başlayacaksın...

Gündüz işyerinde ikram edilen pasta böreklere karşılık, ben diyetteyim diyeceksin ama yine de ucundan biraz yiyeceksin!

Arkadaşlarının, devamlı diyettesin sende! Yine mi diyettesin! Ne gerek var canım kim ölmüş yemeden! vs. vs. söylemlerine karşılık dimdik duracaksın.

Yemek yeme krizi gelince feşhın tv yi seyredeceksin. Mankenleri gördükçe hırsa gelip üstüne bi bardak su içeceksin......

Bu liste ile iki hafta da bir kilo kadar verdim gibi bakalım:))


nimet

24 Nisan 2006

Maratona devam...


Cumartesi-Pazar canavarıyız biz. Bütün bir hafta uyuz uyuz yaşayıp haftasonu canavar oluyoruz. Başka tatil yok hadin bakalım iki gün size, elinizi çabuk tutun diyen bir güç var zihnimizde. Önümüzdeki 3 hafta sonunun planı yapılmış durumda. Planlardan arta kalan zamanlar için de yeni yeni planlar yapıp olayı abartıyoruz. Olmadı bide üstüne televizyon makinesi ve beyaz show'u köküne kadar seyrediyoruz. Aman diyim boşa geçirmeyelim hafta sonu tatilini, ziyan olursa üzülürüz sonra Allah muhafaza yani dimi :)
Rejime başlamıştım ama dayanamadım magnum dondurma yedim. Suçlu hissediyorum kendimi. Vergi kaçırmışım gibi falan hissediyorum hatta!

Yeni haftama merhaba. Haftasonu için enerji toplamam lazım.

nimet

18 Nisan 2006

Ne Yapmali?


Bu aralar kafam çok karışık. Nazanın okul dönemi geldi çattı. Mesele ilkokul birinci sınıfa başlatsam mı yoksa anaokuluna mı başlatsam.
Biz ilkokula ne zaman başlamıştık diye düşünüyorum bir taraftan. 6 yaşımızı bitirip 7 den gün aldığımız zaman mı, yoksa 7 yaşını bitirip 8 den gün aldığımız zaman mı?
Devamlı çocuğun hareketlerini takip ediyorum. Kendi başına bir birey olabilir mi? Kantinden simit alabilir mi? Taciz edilse ses çıkarabilir mi? İyice manyak olduk. Okul haberleri çıktığından bu yana haber seyretmiyorum. Gazete okumuyorum. Nereye kadar okunmayacak o da ayrı ama gerçeklerde apayrı, uçarı kaçarı yok.
Anaokulu tarafım ağır basıyor biraz. Biraz geç başlasa ilkokula ne olur? Hayatından yıl mı çalmış olurum. Annemlerde bu kadar düşünmüşmüydü bizi acaba? Yoksa onlar gibi saldım çayıra mevlam kayıra mı desem ki:)
Aman ne biliyim işte annelik zor zenaat. Öyle hindi gibi düşünür dururuz. Arada bi celallenir kabarırız, olmadı yeniden düşüncelere dalarız!!!

nimet