04 Mayıs 2007

Huzur

 Hayatımda  önemli bazı noktalar var. Onlardan birisi de Yargı Mensupları Resim Sergisine katılmak.
Olmam gereken şekil buydu diyorum kendime. Arkadaşlarımında dediği gibi gözlerimin taaa içi gülüyordu. :)

ANKAN dostlarım yanımdaydı yine. Bir şiir eşliğinde yukarıdaki rengarenk çiçekleri göndermişlerdi.

Seni sence çoşkuyla
Seni sence sevgiyle
Seni sence dostlukla
Seni sence rengarenk
SELAMLIYORUZ

Danıştay saldırısından sonra güvenlik önlemleri hat safhada olduğu için fotoğraf çekmek de yasaktı. Daha doğrusu salona fotoğraf makinesi ile girmek yasaktı. O sebeple sardunyam fotoğraf çekemedi.

nimet

24 Nisan 2007

Anneyim ben Anne...:)



İlkler bir başka oluyor. Çocukların her biri ne de tatlı olmuşlardı.

Nazan, yunanca bir şarkı eşliğinde dans gösterisi sundu:)

Daha önce kreşte gösterilerimiz olmuştu ama okullu olması diğer öğrencilerin arasına karışması onu uzaktan seyretmek beni çok duygulandırdı. Gözlerim doldu.

"Vay be" dedim sonra. :) Anneyim ben anne.

Fakat Ediz de yanımda "Babayım ben Babaaa.." edasıyla duruyordu:)

Gururla baktık kendisine. Eserimizi seyrettik:)

Nimet

16 Nisan 2007

Burası Nasıl?



Son tablom.

Cumartesi günü pek keyifli resim yapıyordum ama çocukların kaza haberinden sonra yapma isteğim gitti bir anda.

Aslında evin önüne bir masa atayım. Masanın etrafında otursunlar falan diyordum ama dedim ya yapma isteğim gitti. Bu resim de bu kadar olsun. Yaşlı amcam bahçesiyle uğraşıyor. Bahar gelmiş evinin önüne. Çoluk çocuk da yok etrafında. Zaten böyle bir eve de ancak onun yaşında sahip olabiliriz herhalde:))

Hayalim böyle bir ev işte. Olur inşallah bir gün o da olur:)

nimet

13 Nisan 2007

Paylaşılan Tatlar:)

ANKAN dostum, paylaşılan tatlar'ım sobelemiş beni:)
Cevap veriyorum efenim:) Merak edenler buyursun:)

Soru 1: Daha önce yaşadığım 3 şehir

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım
Hep Ankaradaydım yani:) Köklerimde Ankara'lı. Bende Ankara'da doğdum, büyüdüm, yaşıyorum.
Başka bir şehirde yaşamayı istedim. Özellikle ege de deniz kenarında küçük bir kasabada, küçük yer insanı olmak istedim yani.
Hatta Edizle yer beğendik. Buraya tayin istersek nereye gelirim araştırması yapacak kadar işi ilerletmiştik... ama...ama...ama....

Soru 2: Tatil için gittiğiniz gördüğünüz ve önermek istediğiniz üç yer:

Hmm... Birinci sırada kesinlikle Karadeniz var. Ayder yaylası. Mutlaka gidilmeli. Mutlaka görülmeli.

İkinci sırada çocukluğumun gençliğimin tatillerinin yeri Kuşadası var elbette:) denizi süper. Fakat son yıllarda çok hırsızlık varmış. Orası da dejenere olmuş yani.

Üçüncü bir isim vermekte zorlanıyorum. Düşündüm uzun süre çünkü özel bir yer yok. Hep tatil yöreleri. Kemer gibi, Aksu gibi. Henüz üçüncü sırada yer alacak özel bir yer göremedim daha. Bu sıraya Doğu'yu koymak istiyorum. Mesela Urfa'ya, Antep'e ve Diyarbakır'a gitmek istiyorum.

Soru 3:Yaşamak istediğim üç şehir:

Şehir yok. Ege'de küçük bir kasabada yaşamak istiyorum ben.

Soru 4: Şu anki mesleğim

Eeeee.. bu soruyu yuvarlayacağım:) kısaca hukukçu diyorum.

Soru 5:Dünyaya yeniden gelseniz hangi mesleği yapmak isterdiniz?

Kazık bir soru bu ya. Sanırım ben ilk mesleğime devam etmek isterdim. Yani Ruh Hastalarının eğitmeni olurdum yine. Çünkü korkunç manevi haz veren, kendimi farklı hissettiren bir meslekti. Biraz akla zarar veriyordu ve zamanla benimde aklımı yitirmem söz konusu olabilir di ama:) ki yitirmediğim de şüphe götürür o da ayrı :) yine de ilk mesleğime devam etmek isterdim.

Soru 6:Kesinlikle yapamazdım dediğiniz meslek

Doktorluk

Soru 7:Yaşam felsefenizi oluşturan sözlerden biri:

Tek sözüm var zaten o da: salla gitsin....:))))

Soru 8:Bir kitaptan alınma sevdiğiniz bir bölüm, paragraf ya da cümle:

Ah paylaşılan tatlarım benim:) çok var benim sağda solda not aldığım kitap bölümleri ama bilgisayarda değil ve dipsiz kuyu evimin kimbilir neresinde:)) ama kitabını lise 2. sınıfta okuduğum, Sevgi Soysal'ın kitabından alınma bir paragraf en çok sevdiğim diyebilirim.

Soru 9: Çok sevdiğiniz bir şiirin bir parçası:

Bir parça değil. En ve de en sevdiğim şiir var sadece. Haftada bir kez mutlaka tekrarladığım. Özellikle düşünerek yürüyüş yapma ihtiyacı duyduğum zamanlarda yüksek sesle okuduğum tek şiir. Orhan Veli'nin Misafir'i.

Dün fena sıkıldım akşama kadar
İki paket cigara bana mısın demedi
Yazı yazacak oldum, sarmadı
Keman çaldım ömrümde ilk defa
Dolaştım Tavla oynayanları seyrettim
Bir şarkıyı başka makamla söyledim
Sinek tuttum bir kibrit kutusu
Allah kahretsin, en sonunda Kalktım buraya geldim


Bitti. :)

Nimet