12 Eylül 2007

ŞİMDİ OKULLU OLDUK....

Nazanım birinci sınıfa başladı. :)
Bunu pek bi gururlu yazdım ama çok da gurur duyulacak bir veli olamadim:)

Su altında sürü halinde dolaşan balıklar gibi bütün veliler alış veriş telaşındayken bizde sürüye katıldık ve aynı telaşı yaşadık.

Herşeyimiz tamam mı? saçlar.. ayakkabılar... forma.... evet evet tamamız diyerek okulun ilk günü anne-kız giyindik süslendik hevesle gittik okula.

Ama ders bitmişti. !! :)) Kimse yoktu okulda. Öylece "hadi ya" şaşkınlığında kapıda kaldık. :)

Okulun ıssız bahçesinde bir veliyi yakaladım:)) bir hafta dersler sabah olacakmış. Kapıya yazı asmışlar ya işte....
Asmışlar tamam nolmuş yani. Bakmadıksa benim suçum ne?

On adımda iyi veli olma dersi bir: Okulun ana giriş kapısındaki her asılan yazı en az bir kez okunacak!!

Biz yine de nazanla sınıfına girdik. Hiç bozmadık moralimizi. Nazan "neyse anne yarın geliriz dedi. :)))) Akşam tebrik için arayan aile fertlerine "evet gittim ama dersi kaçırdım, yarın yakalayacağız" dedi. :)))))))))

Herneyse yakaladığım bilmiş veli teyzeden o gün ne yaptıklarını sordum. Aynı sınıf değillerdi ama bana yeterli bilgiyi verdi gibi geldi. Yarın Anıtkabir ziyareti varmış, kıyafetler serbestmiş ve beslenme gelecekmiş. Hmmm... tamam. İyi dinledim. Dersimi öğrendim.

Ertesi gün nazanla hazırlandık yine. Kızıma en serbest kıyafetlerinden birini giydirdim. Beslenmesini hazırladım. Okuluna gittik. Vaktinde gittik fakat sınıfına girdiğimizde gördük ki bütün çocuklar formalarıyla oturuyor. :) Sadece benim kızım allı güllü en serbest kıyafetiyle kaldı aralarında:))) Üstelik beslenme de getirmemişlerdi çocuklar.

On adımda iyi veli olma dersi iki: Her sınıf aynı muameleyi görmüyor. Öğretmenler farklı unutma. Formatı öğretmen kendisi belirliyor.

Bugün eksiksiz gitmek ümidiyle yola çıktık:) Görünürde hiçbir eksiğimiz yoktu:))) 3. gün tutturdum. :)

Yalnız bu alışma aşaması nazanı pek mutlu etmedi. Beklediğini bulamadı.
Vay be nazan artık okula başladın diye bi heyecanla yanaştım dün kendisine, gayet sakin "o kadar da büyütülecek bişey yok anne anaokulunun aynısı" dedi.

Bazı veliler hakkaten çocuğunun başında bekliyor. Tenefüste nasıl olacak acaba diye bakacaklarmış. !
Ben de mi beklesem acaba diye düşündüm ama o kadar da değil artık dedim sonra. Çok korumacı olmamak lazım. Hep ben olamam yanında. Olsamda bişey farketmiyor ya neyse:))))))))) Çocuğu 3. gün ancak şekle sokabildik:))))))))

Bu arada mail grubuma madara oldum yine:)) tabi bazı arkadaşlarım "ilahi çok güldürdün bizi" diyerek kibar kibar tebrik etselerde:)))

Bazı annelerde beni güldürdü:))) Özellikle Esinimin maili:) ;
"nimetcim,acele etme, önünde 11 sene kadar var,universite hariç tabi,nasılsa bigün tutturursun,yorma arkadasım:)))" demiş kendisi:)) Bugün de "nazanı almayı unutma" diye mail atmış:)))
Tecrübeli anneler özellikle sardunyam da faydalı bilgiler göndermiş bana. Tabi Esinin dediği gibi daha 11 sene var önümde acelem yok:))

Tamam tamam bu haftayı vukuatsız tamamlayacağım söz veriyorum:)) Bazen edize hak veriyorum. Zira kendisi sıkça "Allahım niye benim normal bir karım yok" diyor. :))))))



NİMET





18 Ağustos 2007

TATİL NOTLARI...

Geziyorum.....
Geziyorum.....
Geziyorum....
:))

ANKAN dostlarımla evcilik oynuyoruz. Hop parktayız, hop evlerdeyiz, olmadı apartmanlarının bahçesindeyiz.

Bu öyle bişeyki sanki özgürlüğü üç beş güne sığdırılmış kürek mahkumu gibi hissediyorum kendimi. Ve hatta hadi bakalım al sana üç beş gün bu günlerde ne yapacaksan yap denilmiş gibi:)

Güne erken başlayıp, geç bitiriyorum.

Bol bol kitap okuyorum, film seyrediyorum.

Yeni projeme başladım. Nü çalışıyorum..

Yarın birbirine dadanan iki dostumun nikahına gideceğim. :))) Sevgili Tuba ve Özhan namı diğer İrane ve Compe yakıştınız birbirinize.
ve davetiyelerindeki güzel şiirlerinden alınma bir paragraf ile noktalıyorum yazımı. :)

Absürt bir öykünün gülünç bir satırında hislenmiş,
Basit bi problemin , aşina bi denkleminde yanılmış,
Aşınmış bir yalnızlığın sabırsız bir anında keyiflenmiş,
Alık bir çocuğun vakitsiz bir ağıdına aldanmış,
Hesapsız bir sevdanın şefkatli kollarına düşmüş gibi...
Durup dururken DADANDIK ve EVLENMEYE karar verdik!
Nikahımıza gelirseniz durup dururken sevindirirsiniz bizi.

......

nimetim


09 Ağustos 2007

Su...

Ben küçükken mahallelere tankerlerle su dağıtıldığı zamanı hiç unutmadım. Bidonlarla gelen kadınların su kavgalarını da hiç unutmadım.
Hani olur ya iyi veya kötü geçmişten belli bir kare takılır kalır beyninizin bir yerinde öyle bişey işte.

Hiç istemezdim ama kızım da susuzluğa şahit oldu. !!
Kuğulu parkın ortasındaki çeşmenin önünde uzunnnn bir kuyruk vardı bugün. Bidonlarla bekleyen kelli felli adamlar vardı. Yine o kelli felli adamlar su için kavga ettiler. Senin bidonun büyük, benimkisi küçük...niye büyük bidon getirdin.... niye küçük getiriyorsun kardeşim o zaman sende büyük getirseydin.... vs. vs. vs.
umarım nazanın zihninden silinip gider. Umarım benim lüzumsuz beynim gibi lüzumsuz ayrıntıları hatırlamaz.

Rezalet!

Bunun dışında keyifli keyifli adli tatilimi yaşıyorum. Tembellik yapmak da bir ihtiyaç vallahi. :)
Ama eve iş getirdim. Biraz çalışmam da gerek. Henüz başlamadım, belki de işyerine arada giderim, belki de orada çalışırım bilemiyorum. Buna rağmen sabah bir saat fazla uyumak, gece istediğin saatte yatabilirim özgürlüğü yaşamak güzel.. hemde çok güzel.....

nimet

24 Temmuz 2007

Şanslıyım:))

Şanslıyım çünkü kuşun biri tepemde hacetini giderdi:))
İğrenç!!!
Ama yine de o iğrenç halimle ilk durağım sayısal loto bayii oldu:)))
Çıktı mı peki?
Yok!!!
Niye çıksın ki:))) şanslı olsam tepeme kuş işermiydi:))))
Bana göre benim önümde yürüyen alımlı kadının tepesine işemeliydi o kuş. :))

Herneyse...:))

Bugün Ankara'da su kesintileri başlıyor.
Çok telaşlı değilim ama çocukluğumda yaşadığımız uzunnn su kesintileri zamanlarında, tankerlerle mahallelere su dağıttıkları dönemler gibi olurmuyuz acaba endişesini taşımıyor da değilim tabi!
Hakkaten ya şimdi düşününce eskiden amma da yokluk varmış!.
Su kuyruğu, kıyma kuyruğu, ekmek kuyruğu, sanayağı kuyruğu.....:)))
ama enflasyon yoktu o ayrı:)) dış borçlarımız da yoktu o da apayrı:) !!
Yalnız benim kuyruk beklemeyi tercih edeceğim gerçeği de hepsinden ayrı!

Su bidonu karaborsasından iki tane bidon aldık.
Kendileri beyaz, çeşmeleri kırmızı, çok şirinler:))))
Fazladan bir çorabı bile kaldıramayacak darlıktaki evimize su bidonları gibi bir yük yüklemek çok işimize gelmese de tankerli dönemler gelebilir korkusuyla almak ihtiyacı duyduk.

Fakat hemen seçimden sonra da kesintiye başlamaları da ilginç tabi. Anlamadık sanmayın yani:)))


nimet

16 Temmuz 2007

Seçim...Meçim... Durumları:))

İl il sandık sayımını Tv de seyretmeyi çok severim.

Keyifli keyifli mısır patlatıp, çay demleyip oturuyoruz tv karşısına:)

Ama oy verme işlemini sevmiyorum. Okula git... sandık başında sıranı bekle. Mühürü doğru bastım mı stresi yaşa. Çok uzun iş. Tabi birde parmağına o iğrenç siyah şeyden damlatılsın!!!!! Komik.

Ben oyumu SMS yoluyla vermek istiyorum:))) Mesela oyunu SMS ile vermek isteyenler şuraya şu güne kadar müracat etsin deseler. Hemen müracat ederim. Kime oy vermişim deşifre olayım hiç önemli değil. Neticede memleketi soymuyorum. En fazla soyanlara zemin hazırlıyorum yada yardım ve yataklık ediyorum:))) ve cezası da genelde vicdan rahatsızlığından ibaret oluyor o kadar yani:)

Ama seçim eğlenceli. Politikacıların kendini yırtmalarından garip bir zevk alıyorum. Böyle kindar bir zevk de diyebilirim.

Fakat çok güzel Ti'ye alınacak bir konu aynı zamanda:) Mesela çok güldüğüm seçim sloganlarından bazıları;
-Şehrazat 1 YTL olacak:))))))))))
-Hamileliği 3 aya indireceğiz:))))))
-Hülya benim olacak!!! (İbrahim Tatlıses'den) :)))))

Nazan henüz asılan bayraklara bir anlam veremedi. Bayraklardan kime oy verileceğini seçeceğimizi sanıyor ve kendisi Türk Bayrağına oyunu verecekmiş. :))
Yani bu ne demek? asılan bayraklarla sadece çocukların fikirleri çelinebilir:) Gerisi hikaye. Bütçeye zarar.

Birde bangır bangır geçen müzikli araçlar!!!!

Aaaa benim hit parçam filan partininki oldu, oyumu ona vereceğim diyen varmıdır acaba?
Yada bir grup kararsız vatandaşımız kimin arabası daha çok geçti çetenesi tutup, dur ben bu partiye oyumu vereyim düşüncesinde olabilir mi?

Bakalım sonuç ne olacak. Herne olursa olsun memleket için hayırlısı olsun yeter.

nimet