Öyle uzun uzun yürüme ihtiyacım ondan.
Yalnız yalnız sokaklara çıkıp, Asya'nın "yaprak döken benim sonbahar gelmeden" şarkısını bağıra çağıra söyleme isteğimde ondan.
Dostlarımla buluşup içme isteğimde ondan.
Yetersizmişim gibi hissetmem de ondan.
Öyle yağmurunu dökememiş bulut gibi dolaşmam da ondan.
Yok mutsuz değilim. Sonbahardan biliyorum. :)
Bayramda Kızılcahamamdaydım.
Yürüdüm yağmur çiselemiş ormanlara doğru.
Olmadı araba kullandım Asya'nın şarkısını dinleyip bağıra çağıra eşlik ederek.
Daha olmadı pek az insanın bildiği ormanın en yüksek noktasına çıkıp şehrin yukardan görünüşünü seyrettim.
Sonra, yok yok bana yakışmaz biliyorum kesin sohbahardan deyip oyun havası açıp arabadan inip oynadım:))) bir iki araba geçti garip garip baktılar ama aldırmadım:))) Dağın başındayım netice itibariyle canım ne isterse onu yaparım:))
Can Çiftliğinde ufak bir proje vardı ama ben dahil olamadım:)) Ziyaret akınına uğrayan Büyükbaba evinde anneme yardım etme görevim vardı.
Anneannem sordu;
Yavrum babanlar nereye gitti?
-Çekime gittiler anneanne.
-Ne çekimi?
-Klip çekeceklermiş...:)))
Resim Anneannemlerin arka balkonu.
Annemin efkarla sigarasını tüttürdüğü, senden başka hiç kimsenin olmadığı hissini veren ormana sıfır güzel balkon.
Geçen bayram annemi ayıların kovaladığı sevimli ormanımız orası işte :))
Bizi çok sevmişler şehre inmeye karar vermişler. Babam öyle söyledi. :)))
Nimetim


