11 Kasım 2007

Dost Bahçesinin Meyvesi




Cumartesi günümün kapanışını dost bahçesinin meyvesiyle yaptım.

Ayıklarken her yanımı benek benek nar suyu yapsa da, herhalde cilde iyi gelir canım tesellisiyle günümün güzelliğinin sarhoşluğu içinde boşverdim gitti zaten:) .

Ayşegülün benim kazağımın üzerinde yaptığı krepin yanına biraz da nar suyu eklendi. :)

Kırmızı beneklerim, iğrenç kıyafetim ve yüzümde salak bir tebessümle gece 2 ye kadar oturup nar yedim. :)

Cumartesi akşamı her biri kendi çapında ayrı bir çatlak olan otuz yaş üstü beş çıtır arkadaşımla birlikteydim. :))

Tarifi zor ama şöyle söyleyebilirim; çocukları şaşırtıp annelerine ağzı bir karış açık baktırtacak kadar çılgın, komik ve hareketli bir akşam yaşadım.

Sadece pazar günü sabahları keyifle oturup çayımı yudumlayabildiğim penceremde, geçen haftanın muhesebesini, gelecek haftanın planlarını yaparım.

Bu hafta iyiydi hemde çok iyi. :)

Salı öğlen süperdi.:)

Öğretmeninin kızım için söyledikleri gurur vericiydi. Okumayı öğrenmiş olması tuzu biberiydi.:)

Sarı uzun saç peruk, halay, krep, Adanalı sahibimiz nokta vuruşuydu.

Bitişi bir tabak nardı...

Nimetim


DİPNOT: Ankara da olup ta hamile olan anneler...
Anne olup ta yavrusu 1-5 yaş arası olanlar. Sizi 18 Kasım 2007 Pazar günü Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezine bekliyoruz.

07 Kasım 2007

Aldım Başımı Gidiyorum....

Ben bu dünyadan
Dosttan düşmandan
Aldım payımı gidiyorum
Günahlarımla sevaplarımla
Aldım başımı gidiyorum..

Gitgide yüreğime ince bir sızı girse
Gizli bir ateş beni yaksa da

Gidiyorum...


Son zamanlarımın şarkısı bu ...
Devamlı söylüyorum.
Devamlı dinliyorum.

Alıyım başımı gideyim İstanbula demiştim ama:) olmadı...
İzin alayım evde oturayım resim yapayım istedim ama Başkan izin vermedi. :( Aslında o da haklı tabi gündem dışı izin olacaktı ama... ama işte..:))

Yağmur yağış, hastalık sağlık durumları dışında genel olarak pek keyfim yerinde:))
Bu aralar hayatım ekşın dolu:))
Hafta sonları zaten dolu proğramlarıma hafta içlerini de ekledim.
Her boş vaktimde veya her fırsatta arkadaşlarımla buluşur oldum. :))
Bunda sanırım Nazanın büyümüş olmasının da payı var.
Çoğu zaman gittiğim yerlere onu da sürüklüyorum sonra da acaba kötü annemiyim ben triplerine giriyorum ama ne alaka yani. Nazan da memnun halinden:))

Bu arada kızım da ayrı bir hikaye:)
Geçenlerde anne havamla!!! Nazan ellerini yıka dedim. Uyuşuk uyuşuk kalktı ellerini kolonyaladı oturdu.
Şimdi öyle yapınca yıkamış mı oluyorsun nazan dedim. Yine uyuşuk uyuşuk "benim dünyama hoşgeldin anne" !!! dedi ve olayı bitirdi :))
Ben öyle bön bön baktım çocuğa:)))

Ekim ayında en çok kullandığım kelime "BOŞVER" oldu. :)) Kasım ayında en çok kullanacağım kelime "NEYSE" olacak gibi:))

Sardunyamı özledim birde. Sırf senin için bir gün izin alacağım sardunyam:)


Dipnot: Karşı odamın mesai arkadaşı, yalnız duvarlarımın sohbet kuşu, yazılarımın sıkı takipçisi Gülistan Hanımım:) Seni mutlu görmek çok güzel. :))

24 Ekim 2007

Başlıksız...

Bugün mutsuz kalktım.

Yerime gideyim, acıklı şarkılardan müzik listesi hazırlayım, öyle melankolik melankolik oturayım istedim.

İşyerimde, pazartesi günü Polonya heyetini, salı günü İsveç heyetini ağarladık. Siyahlarımı giydim. Siyah kurdelami taktım.

Anlamazlar ya yine de bişeyler yapmak lazım düşüncesindeyim.

Fakat bu saat oldu hala melankolik olamadım.

Vaktim yok ya!!

Bi boş vakit var gibi oluyor sanki, hah diyorum. Hemen omuzları düşürüp sabit bakışlarımı takınıyorum ama hop birisi geliyor. Hadi bakalım Nimet diyorum içimden "Nimet" olacaksın asma suratını. Melankolik olmak senin neyine.

Yarın terörle ilgili bir seminere katılacağım. Muhtemelen yine bünyem tokat yiyecek. Al sana melankolik olmak için bir sebep daha.

Cuma günümden ümitliyim ama:)

Geçecek geçecek.....

Nimet

20 Ekim 2007

Dipnot... :))

Bir fotoğraf insanın sonbahar bunalımını alır götürür mü? :))))))
Gülüyorum çünkü bugün bana aynen böyle bişey oldu:)
Resmen bir fotoğraf bütün bunalımımı aldı götürdü.
Hala gülüyorum. :)
Yok öyle benim fotom yada tanıdığım birinin fotosu değil.
Yeni tanıdığım ve hayatımda ikinci kez gördüğüm birinin ergenlik fotoğrafıydı güldüğümüz:))))
Çok komikti:)))) İlahi Hicran:)) Uzunnnn zamandır ilk defa bu kadar içten güldüm ben.
Hani ergenlik dönemlerimizin sünepe hali olurya:))
Hani kaşlar kalındır.
Hani ergenlik kiloları vardır. :))
Hani bazen de felek vurdu beni duruşumuz olur. :)))
Ne bileyim ben ANKAN dostum ayşegülle krize girdik resmen foto yu görünce:)) Tepine tepine güldük. :)))
İhtiyacımız mı vardı ne bilemedim doğrusu.

Tabi birde Cuma günü okulu asmak kadar heyecan verici olan ve ayda yılda bir kere rastgelen işten kaytarma günümde Sardunyamın bana gelmesi de çok hoş oldu.
Evcilik oynamayı seviyorum ben ya. :))

Tamam sonbahar bunalımı bitti. Bünye artık kışa hazır.

Neyse ki kıştan sonra bahar var.

NİMETİM

16 Ekim 2007

SONBAHAR...

Sonbahardan biliyorum.

Öyle uzun uzun yürüme ihtiyacım ondan.

Yalnız yalnız sokaklara çıkıp, Asya'nın "yaprak döken benim sonbahar gelmeden" şarkısını bağıra çağıra söyleme isteğimde ondan.

Dostlarımla buluşup içme isteğimde ondan.

Yetersizmişim gibi hissetmem de ondan.

Öyle yağmurunu dökememiş bulut gibi dolaşmam da ondan.

Yok mutsuz değilim. Sonbahardan biliyorum. :)

Bayramda Kızılcahamamdaydım.
Yürüdüm yağmur çiselemiş ormanlara doğru.
Olmadı araba kullandım Asya'nın şarkısını dinleyip bağıra çağıra eşlik ederek.
Daha olmadı pek az insanın bildiği ormanın en yüksek noktasına çıkıp şehrin yukardan görünüşünü seyrettim.

Sonra, yok yok bana yakışmaz biliyorum kesin sohbahardan deyip oyun havası açıp arabadan inip oynadım:))) bir iki araba geçti garip garip baktılar ama aldırmadım:))) Dağın başındayım netice itibariyle canım ne isterse onu yaparım:))

Can Çiftliğinde ufak bir proje vardı ama ben dahil olamadım:)) Ziyaret akınına uğrayan Büyükbaba evinde anneme yardım etme görevim vardı.

Anneannem sordu;
Yavrum babanlar nereye gitti?
-Çekime gittiler anneanne.
-Ne çekimi?
-Klip çekeceklermiş...:)))






Resim Anneannemlerin arka balkonu.

Annemin efkarla sigarasını tüttürdüğü, senden başka hiç kimsenin olmadığı hissini veren ormana sıfır güzel balkon.

Geçen bayram annemi ayıların kovaladığı sevimli ormanımız orası işte :))
Bizi çok sevmişler şehre inmeye karar vermişler. Babam öyle söyledi. :)))

Nimetim