15 Aralık 2008

Koca Ahmet

Büyükbabaydı.
Yürüdüğü zaman deprem mi oldu dedirten Koca Ahmet di.
5 evlat 17 torunun sahibiydi.
Ekmeğinin adamıydı.

90 yıllık hayat mücadelesi bugün sona erdi...

Açıköğretim derslerini haber zannedip akşama kadar ders dinlerdi:))


Yemek saatlerinde misafir varsa misafirin yüzüne baka baka "niye gitmedi bunlar" derdi:)))

Durup dururken koca bacaklarini bir-iki-uc diye indirip kaldırarak jimlastik yapmaya başlardı:)

Arkasında yazılar olan sayfa koparmalı takvimler olmazsa yılı geçiremezdi:)

Kısa giymeyin canım sıkılıyor derdi:)) Israrla kısa giyilip önünden geçilirdi:))

Elinin birisi üşürdü, üşüyen eline yaz kış eldiven takardı:)))

Her bayram herkese bir lira harçlık verirdi.
Bu bayram son bir liramı aldım.

Koca çam devrildi...

Nimet

02 Aralık 2008

2008

Yaşadım bitti. :)
Kayda değer bişey yok.

Canımı çok yakan şeyler de oldu. İçime sığmayan sevinçlerim de oldu.
Sesim çıkmasın diye ağzımı bastırarak ağladığımda oldu, birinci kattaki kahkahamın 6 kattan duyulduğu da oldu.
Daha çok kendimi dalgalı deniz gibi hissettim.

Arkadaşım, can yoldaşım, biricik yavrum Nazanım büyüdü...
Ben bir yaş daha yaşlandım. Artık mimik çizgilerim var. :))
Evliliğimizin 9. yılını bitirdik, 10. yılını yaşıyoruz. Ben kendi adıma memnunum:) Bi de edize sormak lazım:))

Her yılımın büyük bir bölümünde yer alan ANKAN dostlarımla yine hep beraberdik.
Bu yıl Hilalimle yaz tatiline gidemedik ama Bayram Tatilini birlikte geçirdik.

Aslında genel olarak sıradan bir yıldı.
İlk defa gelecek olan yeni yılımdan ne beklediğimi bilmiyorum. Bilmek de istemiyorum doğrusu.

Nimet

24 Kasım 2008

....


Dört duvar bir kapı...
elli kişilik açık ofisleri  düşününce tek kişilik sahneme şükrediyorum. :)
Nimet