23 Temmuz 2009

ROMANTİKA

Arka kapak dahil yeniden okudum. Ne güzel bir kitap!

Tekrar okumak da ayrı bir keyif verdi canım:) Yine ağladım. :))

Fakat kitabı okurken içindeki aşk hikayesine öylesine kaptırıyorsun ki kendini genelde altını çizdiğim yerler onların aşk olayına bakış açılarıyla ilgili olmuş.

Baş kahramanların değilde figüranlardan yaşıtım bir kızın aşk olayına bakış açısı da aşağıdaki gibiydi :))
Benim hayat aşk olayına hep nötr olunca "acaba?" dedim .

Sizce?

"Aşk keyifli bir işemedir. Metabolizma hastalığıdır. !! Afyondur!! Köleliktir!! Yanılsamadır! Doğanın aldatmacasıdır! Aşk havuzunda kazlar yüzer. Yaşasın seks"

!

Nimet

22 Temmuz 2009

Özlemişim ya:)

Habire sayfam için vıttır zıttır bişeyler deneyip duruyorum.
Diğer blog sayfalarını okuyorum.
Yeniden gözüm görüyormuş gibi ne iyi oldu.
Umarım geç farkederler:))
he he:)))
Yukarıya şiir koyduğum yere bi resim koymak istedim onu deneyeceğim bakalım. Bir iki tane benim tablolarımdan denedim ama benim resimlerde pek canlı anacım:)) sayfanın kahverengisine pek sırıttı. Şiir de şiir gibi durmadı düz yazı gibi duruyor nedense:)) du bakalim deneyeceğim daha bişeyler.

Nimet

16 Temmuz 2009

Ay dur:)

Benim yasaklı sistemim blog sayfalarının yasağını yanlışlıkla kaldırdı. :))
Henüz haberleri yok sanırsam. :)
Onlar farketmeden bi iki kelime daha yazayım. :)))
Gizlice evden kaçıyormuşum gibi hissediyorum :))

Yasak delmek insana hain bi haz veriyor be.

Ha ha...

Nimet
akıllı oldugu zamanları da var ben şahitim.

15 Temmuz 2009

ET BENİ !

Döndüm aslında, olaya kaldığım yerden devam ediyorum.
Bi rehavet bi rehavet sormayın gitsin yani:)))

Tatilimiz cok guzeldi. Her sene iki aile giderdik ama üç ailenin keyfi de bi başkaymış. Seneye dört aile oluruz inşallah. :)) hatta daha fazla:)

On gün boyunca boş boş yatıp denizin sesini dinledim. Ne büyük keyif !!!!

Tatilin görünen yüzü toz pembe de bi de şu gitmeden önce bavul hazırla, hadi döndüm boşalt yıka, ütüle, yerleştir. Daha gözünü açamadan işe başla. Toparlanayım derken sosyal hayatın da başlasın sonra ipin ucunu yakalamaya çalış filan ....
derken gözlerimin altında bi çizgi daha oluştu sanki. :)))

Fakat döndükten sonra hayat daha güzeldi ne yalan söyleyim:)) Mutluyum bu aralar.

Aa bi dakka gitmeden önce bişey oldu bak sizinle paylaşmadım.

Şimdi efenim benim üç tane naçizane uyduruktan et benim vardi.
ANKAN (Ankarali Anneler Mail Grubu ) annelerinin gazına gelip dur aldırayım canım bunları bu kadar kolaysa şımarıklığına kapılıp tatilden iki gün önce aldırmaya gittim.

Beni bi odaya aldılar. Cerrah geldi, hemşire geldi bi de onlara yardımcı birisi geldi !!
Bak nası önemsiyolar beni vay be filan diye bi havaya girdim. !

Sanıyorum ki diğer kızların anlattığı gibi dişçilerin kullandığı uyuşturucu spreyden sıkıp pıt pıt kesip alıverecekler.
Doktor iğne yaptı. Bak ya, canım acımasın diye iğne de yaptılar filan diye hala saf saf iyi niyetimle işlemin bitmesini beklerken, evet şimdi de dikiyoruz deyince kal geldi bana!!! :)))
Çok komik. Durduk yere tatil öncesi kestirdim kendimi. !!
Boynumda vampir ısırmış gibi iki tane kırmızı nokta var. :)))))))

Ondan sonra...
Sazan yaptı yine bi sazanlık diye salaklığıma üzülürken Balıkçılıkla ilgili bi kitap okudum. Sazanın aslında kolay avlanmadığını öğrendim. :))
Neyse o kadar da salak değilmişim diyerek yeniden toz pembe hayatıma büründüm.
Öyle olduğunu zannederek yaşamaya devam ediyorum. .)))

nimet



10 Haziran 2009

Serbest zaman..

Tatilim geldi. :)

Canım pek kıymetli Babam tatile gitmeden önce "çocuklar tatil sıradışılıktır. Çizginizin dışına çıkmak serbest" derdi. :)) Fakat bu güne kadar bu yolda sıra dışı hiçbir eylemim olmadı. :)) Serbest olunca keyfi kalmıyor herhalde :))
Olsun yine de benim serbest zamanım. :) "İmkanım varda yapmıyorum ulan" efeliğine sahibim. :)) Bu hisle birlikte olmak bile güçlü yapıyor insanı. :))

Geçen yıl ANKAN dostum Sevgimim ve ailesiyle birlikte tatildeydik. Sevgimimle bu sene aynı döneme denk getiremedik maalesef:((
Ama bu yıl da yine ANKAN dostum ahretliğim Ayşegülüm ve kankam Hilalim ile birlikte tatildeyiz. :))

Henüz bi tatil heyecanı gelmedi içime ama ufak ufak hazırlıklara da başladım gibi.
Mesela dün kitapçıda uzun uzun oyalandım. Yalnız çok komik, her sene dur kitap götüreyim okurum hesabı yaparak bi dolu kitap alıyorum ama "ulan nimet" konu başlığı altında; "365 günün sadece 10 gününde bu manzarayı görebilme imkanın varken kitaba bakılırmı be nimet" diyerek okumam varsa da okumadan geri getiriyorum.


Yine biraz dinleneyim isteğiyle gidip, bi daha hiç dinlenemeyecekmişim gibi bir hisle geri geleceğim.

Dönüşte görüşürüz:))

Nimet