20 Haziran 2013

VENEDİK

Güzel şeylerden bahsetmek istiyorum. :)
Sevgililer gününde Floransa'da olduğumu söylemiş miydim?
İki gün Venedik, iki gün Roma, iki günde Floransa'da kaldım.
Kiminle?
Elbette okul arkadaşlarımla.
Okulumun etinden, sütünden faydalanıyorum.
Mezun olduktan sonra da derisini yüzüp postunun üzerine oturmayı tasarlıyorum.

Efenim gezi notlarıma gelince;
Floransa'daki otelimiz bir numara idi.
Şehirler arası geçişlerimizi hızlı trenle yaptık. Bu otel tren istasyonuna 5 dakika. Tam merkezde ve en önemlisi bize iyi davrandılar. :)
Böyle söylemek durumundayım çünkü Roma'daki otelimizin personelinin bize tavrı şöyleydi: zaptedilemez insanlarız, bizi hizaya getirip zapdetmeye çalışıyorlar ki iki günde adam edip memleketimize yollayabilsinler. Personel de kim?
 Üç kuruş için memleketinden kaçıp gelmiş Hindistan göçmenleri. 
Venedik'deki otelimiz de buna benzerdi. İngiliz usulü döpiyes giymiş bir teyze vardı. Biz ne zaman çay almaya yeltensek koşa koşa yanımıza gelip; "sen dur ben yapacağım, ne istiyorsun onu söyle" dedi. Tabi italyanca söyledi ama tavrı türkçeydi. :)

Venedik'de Burano, Murano ve Torneo adalarını  gezmeniz için tekne turu düzenleniyor. Bu adaların en güzeli Burano adası. Diğer adaları verdiğiniz paraya değsin diye gösteriyorlar bana göre. Burano adasının renk renk evleri görmeye değer. Dantel fabrikası ile ünlü imiş fakat artık dantel yokmuş. Mağazalardaki dantel benzeri şeylerin hepsi çin malı almayın dediler.

Venedik sokaklarına gelecek olursak: görmüş olduğuuz fotoğraftakine benzer bir sürü vitrin görmeye değer.
Fiyatlarını görmeyin. Bunları alabilmek için Koç'lardan biriyle evli olmanız gerekir. :)

Gondolcularla pazarlık yapılması gerekiyor. Biz öğrenciyiz demeniz işe yarayabilir ama yine de Türk olduğunuzu anladıkları anda tavırları değişiyor. Biz iyi  kalpli bir gondolcu bulduk.Kendisiyle  Nejlacığımın Almancası ile anlaşabildik.
Gondol sefası bana pek romantik gelmedi. Kanalın suyu koyuyeşil ve karanlıktı. Dibi görünmüyordu.  Yazın çok sivrisinek oluyormuş. Ama tecrübe etmeniz açısından tavsiye ederim.
Floransa'da bol bol alışveriş yapabilirsiniz demiyorum. Çok pahalı.
İlk gün,  "kendime bir kaban alayım bari" diyerek  mağazaları dolaşmaya başladım.
Sıradan bir mağazaya  sıradan bir kabanın fiyatını sormak için girdim.
Mağaza görevlisi teyze  benim müşteri olmamı hiç istemedi ama ben ısrarla mankenin üzerindeki  kabanı indirttim.
Giydim güzelce.
Aynada sağıma soluma salınarak nasıl olmuşum diye baktım.
 Sonra fiyatına bakmak aklıma geldi.
Kaç liraydı?
800 Yuro :)
Haksızlık etmeyin indirim yapmışlardı. 600 Yuro olmuş. Kuyruğu dik tutmak için beğenmemiş gibi yapıp çıktım mağazadan. 
Bu arada sevgililer gününde Flaransada çikolata bayramı vardı. Cennet orasıydı:) 
Venedik ve Floransa butik şehir,  Roma büyük şehir. Fakat her üç şehri de yürüyerek gezebilirsiniz.
Eğer otelde kalmayalım. Ev kiralayalım, araba da kiralayalım derseniz linkini vermiş olduğum siteden çok faydalandım. Başarılı bir site olmuş. 
Nimet
Gayet Gezgin

17 Haziran 2013

Final

Finallerim var.
Ders çalışmam gerekiyor.
İki adım ötemde insanlar birbirini yiyor.
Tepemizde sürekli helikopterler geziyor.
Televizyonda tehditler savuran bir Başbakan var.
Gazdan kaçan sokak köpeklerini saydım 20 tane oldular.
Yaptığım her şey anlamsızmış gibi geliyor.

nimet
sadece nimet

13 Haziran 2013

KIZILCAHAMAM

 Hafta sonu ANKAN   dostlarımdan Gülenim ve Burçinim ile birlikte Kızılcahamam'a gittik. Kızılcahamamlının hasıyım ama ilk defa   lokantalarından birinde  et yedim.
Arkadaşlar sosyete olunca tabi iki taşın arasına konuşlandırılmış ızgarada et istemediler.
İyi de oldu. :) Ben de sosyeteye dahil oldum.
Günümüzü hamam la kapattık tabiki.
Şehrin keşmekeşinden, biber gazından, patronundan, bunalımından, çoluk çocuktan kaçmak ne iyi geldi.
Nimet
Sade Vatandaş

27 Mayıs 2013

Savaşma Seviş


Öpüşen insan görmek neden korkutur insanı?
İnsanlar elele tutuşsun, birlik olsun, öpüşsün, koklaşsın, birbirini sevsin hayat bayram olsun.
Her dönemde, her hükümetin yaptığı düzen değişikliklerinin bir numaralı savunması nedir?
 "bütün avrupa ülkelerinde böyle kardeşim"
İyi o zaman  onlar bilmiyorsa ben söyleyim; avrupa ülkelerinde öpüşmek yasak değil. Aksine öpüşeni rahatsız etmek ayıp.
Ha daha ileri gidip metro da koltuklara uzanıp sevişmeye kalkmışsa eyvallah "hop kardeşim, ayıptır çoluk çocuk var" dersin,  ama masumane sarılmış gençlerin yakasını bırak anacım.

Benim kararım şudur; bundan sonra gençler buluşup monotof kokteyl atsınlar daha ahlaklı.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/23368283.asp

Nimet
Gayet ahlaklı

24 Mayıs 2013

İçki Yasaklandı

Bu günlerde gümdem çok da,  içlerinden "bu neyin kafası" gündemini cımbızlayarak olaya  müdahil oluyorum.

Sokaklarda sarhoş gezdiğimden değil.
İçkiyi sevdiğimden de değil.
Yılda ortalama bir şişe şarap içmişliğimin olmasından da değil.

Bunu "18 yaş altı çocukları içkiden korumak" adı altında " kinine sahip çık" mantığı  ile yaptıklarına sinirleniyorum. Atılan adımların bu kinle yapılıyor olmasına sinirleniyorum.
Sadece bu konuda değil her konuda  toplumun büyük bir bölümünü yok saymalarına sinirleniyorum.
Bunu dalga geçerek yapmalarına da sinirleniyorum.

Ailesiyle balık lokantasında yemek yiyen çocuğu içki masasındasın diye göz altına almaya çalışan zihniyete sinirleniyorum.
Okul bahçelerinde, hastanelerde, üniversitelerde rahatlıkla biber gazı sıktıran ama içki daha kötü diyen zihniyete sinirleniyorum.

 Herkes döner dolaşır büyür, ailesinin kültürü neyse onu yansıtır.  
Bunu anlayamamış ve ısrarla toplumu asimile etmeye çalışan zihniyete sinirleniyorum.

Şeriatla yönetilen ülkelerde içki yasak ama herkes evinde şarap yapıyor!
Noldu? Hani yasak!
Arkadaşım Afganistan'a gitti. Şarap yapmayı öğrenip geldi. Hemde Fransız şarabı yapıyor. Şahane:)
Yine İranda yaşamış olan bir başka arkadaşım bir  vişne likörü yapıyor ki anlatılamaz yaşanır.

Dedim ya içkiyi fazla sevmem. Sadece içki masası muhabbetlerini severim. Müptelasıyım hatta.
"saat 22.00'den sonra içki satışı yasaklanacak" torba kanun sıkıştırmasını duyunca ben bile  "eve içki stoklayım" dedim yahu. Biraz da makarna stoklamalı. Un da almak lazım şimdi. :)

Yakında torba kanunla muhalefeti ve muhalefete ait olan belediyeleri de kaldırırlarsa şaşırmayın. Vallahi ciddiyim. Yol o tarafa doğru gidiyor.

Birşey daha ekleyeyim. İçki yasağı zaten Belediye yönetimlerinden başladı. Bir kaç yıl önce sevgili kız kardeşimin nişan töreni evde mütevazi bir şekilde yapıldı. Bizim ailenin klasiği gençler bi kenarda çaktırmadan içmeye başladı.  Eğlence süper. Muhabbet gırla. Tak rakımız bitti. Birini yolladık; "git bi ufak daha al gel" dedik. Yaklaşık bir saat sonra eli boş döndü. Hiçkimse içki satmıyor burada dedi.  Şaşırdım! 40 yıldır oturulan baba evi muhiti ne zaman böyle oldu?
Bizim mahallede şaraphane bile vardı yahu. Eskiden buralar üzüm bağıydı. :) Harbiden üzüm bağları vardı. Ciddi ciddi de şarap fabrikamız vardı. Şaka yapmıyorum.  Yol tarifi yaparken şaraphanenin üstü filan derdik. Noldu ki acaba?

Uzattım. Aslında yazacak çok şey var ama netce itibariyle:
Çocuklarımız korunmalı, aileler bilinçlendirilmeli, direksiyon başında içki içen cezalandırılmalı hemde en ağırından ama her başa çıkamadığına yasak konulmamalı. Ben böyle düşünüyorum.

Nimet
Gayet humanist