20 Eylül 2007

DÜŞEŞ

Tavlada düşeş yakalamış gibi hissediyorum kendimi.:)
Mutluyum..

Artık anormal hayatımı terkedip normal hayatıma döndüm. :) Yani evden işe, işten eve durumları. Fakat nazan bile o kadar alışmıştı ki bu duruma, sabah gözünü açar açmaz "anne bugünkü proğramımız ne?" diye soruyordu:)

Tablomu bitirdim. Çerçeveye girsin çehresi düzelsin ondan sonra paylaşacağım sizinle. Yeni tablomun ne olacağını tasarladım kafamda, içim kıpır kıpır yine.

Oruç tutmaya hiç başlamadım. Her sene ilk beş gün tutup, altıncı gün krize giriyordum. İlk beş güne ayıp oldu şimdi:) ama telafi edeceğim.
Fakat buna rağmen hala davullarla uyanıp ışığımı yakıyorum. :) Emeğe saygı duymak lazım:))
Şaka bi yana hakkaten davullarla uyanıp bir daha uyuyamıyorum. Gece gece çay demleyip oturuyorum. !! Hal böyle olunca, bu durumu lehime çevirmeyi düşünüyorum. Mesela oruç tutamama parasından indirim yaparlarmı ki. :) Ama ben geceleri kalkmıştım abi!!!! :))

Nazanın dersleri başladı. El yazısı öğreniyor. Zorlu bir süreç gibi görünüyor. Ama başaracağız.

Dün ilk defa alaturka tuvalete çişini yapmış. :))) Gülmeyin. Bu benim yavrum için çok önemli. Sakızdan balon yapmayı öğrendiğinde "anne ben bir dahiyimmmm" diye bağırmıştı. !
Bu seferki başarısını da şöyle ifade etti: "anne ben okulda çişimi yapabildim, kendimi çok büyümüş hissettim. Nasıl yaptım bak göstereyim mi:))"
Hop, yavrum dur bi eve gidelim orada gösterirsin. :)))


Nimetim

15 Eylül 2007

Takvimlerden Haberin Yok mu... Geçiyor Yıllar.....

En güzel Gülay söylüyor bu şarkıyı.

Akşam otururken dinleyesim geldi. Dinlerken uzun yolda olasım geldi.

Gecenin sessiz karanlığında uyuyan şehirlerin arasından geçerken yüksek volüm dinleseydim keşke dedim. İçim hüzünlendi sanki.


Neyse diyerek kulaklıklarımı takıp açtım sesini yinede şarkının:)


Baktım hafiften duygusallaştım bişeyler yapmam gerek diyerek çizdiğim ama henüz boyamaya başlamadığım yeni projeme başladım.


Gece 2 oldu ortaya çok güzel bir tablo çıktı. Henüz taslak olmasına rağmen bakıp bakıp "vay be" diyorum. Hakkaten vay be!!


Koskoca tabloyu nerdeyse bitirdim ama yine de içimin hüznü geçmedi. Şarkıdan olsa gerek artık kapatsam iyi olur ama hala dinliyorum:))



Kimimiz yorgun,

kimimiz vurgun,

kimi isyankar

Acı gerçek bu,

ömrümüz bir su,

geçiyor yıllar .....



nimet



12 Eylül 2007

ŞİMDİ OKULLU OLDUK....

Nazanım birinci sınıfa başladı. :)
Bunu pek bi gururlu yazdım ama çok da gurur duyulacak bir veli olamadim:)

Su altında sürü halinde dolaşan balıklar gibi bütün veliler alış veriş telaşındayken bizde sürüye katıldık ve aynı telaşı yaşadık.

Herşeyimiz tamam mı? saçlar.. ayakkabılar... forma.... evet evet tamamız diyerek okulun ilk günü anne-kız giyindik süslendik hevesle gittik okula.

Ama ders bitmişti. !! :)) Kimse yoktu okulda. Öylece "hadi ya" şaşkınlığında kapıda kaldık. :)

Okulun ıssız bahçesinde bir veliyi yakaladım:)) bir hafta dersler sabah olacakmış. Kapıya yazı asmışlar ya işte....
Asmışlar tamam nolmuş yani. Bakmadıksa benim suçum ne?

On adımda iyi veli olma dersi bir: Okulun ana giriş kapısındaki her asılan yazı en az bir kez okunacak!!

Biz yine de nazanla sınıfına girdik. Hiç bozmadık moralimizi. Nazan "neyse anne yarın geliriz dedi. :)))) Akşam tebrik için arayan aile fertlerine "evet gittim ama dersi kaçırdım, yarın yakalayacağız" dedi. :)))))))))

Herneyse yakaladığım bilmiş veli teyzeden o gün ne yaptıklarını sordum. Aynı sınıf değillerdi ama bana yeterli bilgiyi verdi gibi geldi. Yarın Anıtkabir ziyareti varmış, kıyafetler serbestmiş ve beslenme gelecekmiş. Hmmm... tamam. İyi dinledim. Dersimi öğrendim.

Ertesi gün nazanla hazırlandık yine. Kızıma en serbest kıyafetlerinden birini giydirdim. Beslenmesini hazırladım. Okuluna gittik. Vaktinde gittik fakat sınıfına girdiğimizde gördük ki bütün çocuklar formalarıyla oturuyor. :) Sadece benim kızım allı güllü en serbest kıyafetiyle kaldı aralarında:))) Üstelik beslenme de getirmemişlerdi çocuklar.

On adımda iyi veli olma dersi iki: Her sınıf aynı muameleyi görmüyor. Öğretmenler farklı unutma. Formatı öğretmen kendisi belirliyor.

Bugün eksiksiz gitmek ümidiyle yola çıktık:) Görünürde hiçbir eksiğimiz yoktu:))) 3. gün tutturdum. :)

Yalnız bu alışma aşaması nazanı pek mutlu etmedi. Beklediğini bulamadı.
Vay be nazan artık okula başladın diye bi heyecanla yanaştım dün kendisine, gayet sakin "o kadar da büyütülecek bişey yok anne anaokulunun aynısı" dedi.

Bazı veliler hakkaten çocuğunun başında bekliyor. Tenefüste nasıl olacak acaba diye bakacaklarmış. !
Ben de mi beklesem acaba diye düşündüm ama o kadar da değil artık dedim sonra. Çok korumacı olmamak lazım. Hep ben olamam yanında. Olsamda bişey farketmiyor ya neyse:))))))))) Çocuğu 3. gün ancak şekle sokabildik:))))))))

Bu arada mail grubuma madara oldum yine:)) tabi bazı arkadaşlarım "ilahi çok güldürdün bizi" diyerek kibar kibar tebrik etselerde:)))

Bazı annelerde beni güldürdü:))) Özellikle Esinimin maili:) ;
"nimetcim,acele etme, önünde 11 sene kadar var,universite hariç tabi,nasılsa bigün tutturursun,yorma arkadasım:)))" demiş kendisi:)) Bugün de "nazanı almayı unutma" diye mail atmış:)))
Tecrübeli anneler özellikle sardunyam da faydalı bilgiler göndermiş bana. Tabi Esinin dediği gibi daha 11 sene var önümde acelem yok:))

Tamam tamam bu haftayı vukuatsız tamamlayacağım söz veriyorum:)) Bazen edize hak veriyorum. Zira kendisi sıkça "Allahım niye benim normal bir karım yok" diyor. :))))))



NİMET