25 Mart 2009

Yüklük:))

Her sene bu vakitler "yazlık neyim vardı" diye düşünürüm:))

Hani raporluydum evdeydim ya, yatıp dinlendiğimi düşünmediniz değil mi? :))
Sürekli kendime yapacak bi iş yaratıp, sağı solu kurcaladım durdum.
En sonunda gözüm yazlık hurçlara takıldı:))

Fakat cıvıl cıvıl elbiselerimi gorunce içim açıldı yahu:))
Yaz gelsin artık!

Bu arada ciğerlerime inen enfeksiyon başlangıcım dizginlendi. Eski formuma kavuştum diye düşünüyorum.

Bu günlerde televizyon seyretmiyorum, gündem de takip etmiyorum. Midemi bulandırıyor. Sinirleniyorum.

Ama yine de yaz gelsin:))
Ayşegülüm ve handem:) biz yine kadınlar matinesindeki havuz seanslarımıza gidelim. :) Şu anda beni hayata bağlayan en kuvvetli düşünce bu:))

Nimet

20 Mart 2009

No Panik:)

Durun:)
Blog sayfamla ilgileneceğim:)
Bu aralar biraz hastayım. Raporlu raporlu evde yatıyorum.
Eski sayfanın süresi dolduğu için yenisini yapamadım. Az biraz böyle idare ediverin canım o kadar hatrımız yok mu? aaaaaa :))))))

Nimet

09 Mart 2009

Hiperaktivite :)

Pazartesi yorgunluğu herkes de farklı versiyonlarda ortaya çıkıyor.

Haftanın ilk günüdür.
Çoğu zaman aman beeee diyerek gelinir.
Bi mutsuz olur insanlar.
Pazartesi sendromu..

Kimisi hafta sonu evde yatar yatar pazartesi günü işe gelmek gözünde büyür.
Kimisi nasıl geçecek bu hafta, daha pazartesi günündeyiz mutsuzluğuyla gelir.
Kimisi kapıdan girer girmez haftalık iş planını sıralamaya başlar. Bu kısım insanlara geceden vahiy gelmiştir. :)))
Kimisi yataktan çıktım geldim suratıyla, yorgun, dünyanın yükü omuzlarında gelir. Bu kısım genelde evde amelelik kariyerine devam eden kadın kısmıdır. :)
Kimisi işyerinde sevgilisini görecek olmanın keyfiyle gelir:)) Bu kısım kıpır kıpır genç kesimdir. Onlarda olmasa çekilmez herhalde:))

Kimisi de pazartesini pazarını karıştırmış ha babam de babam çalışır. Bu kısım insanların hayatı kaymış zaten ben ne desem boş :))

Kimisi de benim gibi eminim:))

Bakın şimdi;
Cuma günü izin aldım.
Evdeyim, rahatım ohhh ne harikayım diyerek kahvemi, yanına da kitabımı aldım.Daha oturamadan gözüm perdeye takıldı. "bu perdeyi ne zaman yıkamıştım" diye düşündüm... zaten ondan sonrası karanlık:))

Salon, oturma odası, perdeler, camlar, yer gök, sen, ben.... kendime geldiğimde herşey bitmişti. :)
Hala vaktim var diyerek Kızılaya gittim. Kitapçımı ziyaret ettim. Oturdum bi çayını içtim:) Pasajın içindeki birinin oğlu işe girmiş tatlısını yedim. Alacağım kitaplarımı aldım eve geldim,hazırlandım, doğru akşam gezmesine...

Cumartesi günü sabahtan başlayan trafiğim akşam 10 gibi hafif çakırkeyif son buldu.
Pazar günü 7 de kalktım. Akşam gelecek misafirlerim için pasta börek vs. yaptım. Sonra nerdeyse tüm ANKAN anneleri ve çocuklarının bulunduğu "öylesine bir dinleti" çocuk operasına gittim.
Eve dönüş hazırlıklara devam ediş ve çiğköfte partisi ile son bulan akşam:)

Pazartesi günü işyeri gözüme Paris:) Önüme bir bardak çay getiren Hasanımın elleri dert görmesin. :))
Yaşasın Pazartesi:)))

Nimet

01 Mart 2009

BAHAR

Kar kış beni bağlamaz arkadaşım:)
Bugün 1 Mart oldu mu olmadı mı ona bakarım.

Gönlüm bahar olamasa da formatım bahara girdi:))


Nimet