15 Mart 2006

BABAM ...

Gelmemiş yalnızlıkların ağrısı başladı sevgilim,
Beni bu akşam yalnız bırakma ALLAH AŞKINA,
Radyoda eski seslerin saati var şimdi,
Bir nigah et kabrile sen bakma ALLAH AŞKINA
Sarı giyme, bir daha gül takma, ALLAH AŞKINA,

Annemlerin evini su basmış:)) fotoğraflarda bu durumdan nasibini almış biraz. Hal böyle olunca Babamın eski fotolarını CD’ye kaydedelim dedik. Gayet basit bir iş gibi görünsede sabahtan beri siyah beyaz resimlerin içinde yitip gittim. Hani olurya eskilere ait bir şey görünce buruk memnuniyet, tarifsiz, ince bir iç sızısı ya da bazen çakmak çakmak olmuş gözlerle otuz iki dişimizi gösterir bir sırıtma yaşadığımız durumlar ..
İşte öyle bir vaziyet aldım.
Gerçek hayatın en gerçek insanları ile mesaimi paylaşırken, iki arada bir derede eskilerden dem vurmak kadar komik bir durum yok aslında şu anda ama ille de paylaşmak istedim.

Hele bu akşam sevdiğim hele bu akşam..
Şairliğimde üstümde oturup ağlayamam,
Sevgi sadece romanlarda sıcak,
Ve bildim bileli gecelerin özentisi gözlerinedir
Sormadın halimi hiç kalbimin esrarı nedir
Çekerim aşkını ben çılgın gibi kaç senedir…….


Erkeklerin en baba sohbetlerinden biri olan askerlik mevzularına ait fotoların biri yukarıdaki resim. Arkasında şunlar yazıyordu:
“Tesadüfler temeli üzerine inşa edilen hayat binasının küçük bir köşesi bizim yaşantımız… Bu köşe sinesinde kimleri barındırmıyor ki.. İsmetler, Aliler, Basriler…. Her gün bir yığın manasızlıklarından manalar çıkarmaya çalışıyoruz kendimizce. Her an zihnimizde uğuldayan tek kelime: ASKERLİK…. 1971 – Bursa ” Diye devam ediyor..

Yazımın arasında yer verdiğim şiirler de siyah beyaz resimlerin arasında, babamın el yazısıyla küçük bir not defterine yazılmış, şairinin kim olduğunu bilmediğim şiirin dörtlükleri….


Dört mevsim bilirim alemde, dördüde esirindir.
Gönül vermek bence en güzel yemindir
Ömründe bir yol sevenlerin şarkısı bu şarkı senindir,
Sazım gibi sinem dahi bir nağme
Vur sineme mızrahın ile sinem senindir.
Saçların yaz gözlerin bahar,
Bakışlarında geçmiş güzlerden keder var….
Gelmemiş yalnızlıkların ağrısı başladı sevgilim,
Beni bu akşam yalnız bırakma ALLAH AŞKINA,
Radyoda eski seslerin saati var şimdi,
Bir nigah et kabrile sen bakma ALLAH AŞKINA
Sarı giyme, bir daha gül takma, ALLAH AŞKINA,
10/11/1974
Babam

11 yorum:

sevil dedi ki...

cok guzel yazilar ve siirler bunlar bende eskilere gittim bir kez babamin askerde yazdigi siir defterini bulmustum bende cok etkilenmistim harika siirler vardi icinde sorayim bakalim nereye koymuslar kaybolmadan arsiv yapayim bende

nimetin.blogspot.com dedi ki...

secret eskiden cok sık su kesilirdi. sular gelince de dan diye açık bir çeşmeden evi su basardı. esasen şimdilerde su basması da nostalji gibi bisey oldu ama oluyo bazen böyle:))

U.T dedi ki...

insanlar kendi tarihçelerini yaratmadığı sürece hayatın içinde kaybolup gitmeye mahkumdur.Baban ne güzel kendi tarihçesini olusturmus.Ondan daha güzeli onun anılarına sahip çıkman 1 beden çekmiş resimleri :) pc ortamında ölümsüzlüştürmekte zamane yaratıcılığı var :)tebrikler yazılarımı begenmene istinaden kısa bişey yazim diyordum aldım başımı gittim yine :)))

nimetin.blogspot.com dedi ki...

tamam age:)) yarin duzeltiyim belki yeniden degişir neme lazim:)))))))))

nimet

nimetin.blogspot.com dedi ki...

umarsızcan:) hoşgeldin.

nimet

Günce dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Günce dedi ki...

Bizim evde bi fotoğrafın arkasında da vardı buna benzer bi yazı galiba.İsmet amcam da amma zayıfmış yaw;)

Sardunya dedi ki...

sanatçı ruhunu nereden aldığın belli oldu Nimet:)

U.T dedi ki...

hoşbulduk memnun oldum

nimetin.blogspot.com dedi ki...

öyle mi dersin sardunya:))))))) bu arada bu aralar acayip döktürüyorum yine resim mesim işleri du bakalım hayırlısı insallah rezil olmayız.

nimet

nimetin.blogspot.com dedi ki...

ama ama age ben giremiyorum hala senin siteye adresi de değiştirdim nedenki

nimet
mağdur