17 Mayıs 2008

MEMURUN SEYİR DEFTERİ-1

Akıllı akıllı adamlar uğraşıp didinip Kanun çıkarmışlar. :)

Sevimli yeni Kanun yukarıdan aşağıya yuvarlana yuvarlana inmiş, teee en aşağıda, toplu iğne başı büyüklüğünde ki nimete seminer olarak geri dönmüş. :)

Yani demem o ki Antalya sahillerinde seminerdeydim:)
Kocaa bir hafta ailemden, ANKAN dostlarımdan, crescentimden, internetimden, mesai arkadaşlarımdan... kısaca kendi yarattığım dünyamdan uzak kaldım.

Şunu anladım; kalabalığımın içinde yarattığım yalnızlık keyifliymiş.

Büyük söylemişim:))
Hani demiştim ya aşağıdaki yazılarımın birinde, yalnız olsam kimse olmasa diye:))
Duymuş anlaşıldı:))
Al sana yalnızlık dedi:))

Mesleki anlamda memurun seyir defterine yeni artılar eklendi.
Yeni yeni insanlar tanıdım o da keyif vericiydi.
En tatlı olanlarda doğudan gelen meslektaşlarımdı:))

Neyse...
Öyle işte...
Bu da böyle geçti kayıtlara.

Netice itibariyle işimi, masamı, sorunlarımı, Başkanımı özledim. Konu iş olunca onlarsız işin de keyfi yok.

nimet

03 Mayıs 2008

EY ÖZGÜRLÜK!

Bir gün işi astım:) He he:)
Amaç Nazanla zaman geçirmek, okula bırakmak, öğretmeniyle görüşmek...

Yavrum o kadar heyecanlıydı ki üzüldüm de aslında.
"anne beni okula bırakacağın için çok heyecanlıyım" dedi durdu yazık:)

Bir saat öncesinden okulun bahçesine gittik.
Bana öğrenci velisi olmanın usulünü defalarca anlattı.

Biz sıraya girince sen arka kapıdan benim çantamı sınıfa götüreceksin, istersen başka çocukların da çantasını alabilirsin, benim sıramı bilmiyorsun çantamı öğretmenin masasına koy oradan ben alırım.... vs. vs. vs.

Bu tarif etme durumunu onun heyecanına bağladım hatta; ay canım ya nasıl da mutlu oldu dedim.
Ama yok öyle değilmiş:)
Çocuğumun bi bildiği varmış:)

şimdi;

Arka kapıdan sınıfa girdim nazanın sırasını bilmiyorum tabi öğretmeniyle de görüşeceğim ya beklemeye başladım.

İki tane anne geldi beni hiç sallamadılar:) birbirleriyle sohbet ede ede sıraları düzelttiler.
Yerdeki pislikleri topladılar. Çocuklarının oturduğu sırayı hizaya soktular.
Okuma bayramı vs. bütün detayları aralarında konuştular.
Ben ki okuma bayramı ne zaman diye sormak için koskoca bir günümü verdim diye düşünürken bir başka anne geldi.
Diğerleriyle selamlaştı.
Onların sohbetine katıldı.
O da beni sallamadı yalnız:)
Çocuğunun oturduğu sırayı ıslak mendillerle sildi ve hatta hareket mıntıkasını dip köşe temizledi. !!

Allahım noluyo ya dedim:)
Ben mi normalim onlar mı anormal!
Böyle mi olması gerekli acaba, yuh ulan okul açıldı açılalı bi kere mi gelinir be kadın!...
Çocuğunun sırasını ıslak mendille siliyor ya ohaa.. vs. vs. vs.
hayretle tahtanın önünde manzarayı seyrettim.
Hani hazır tahtanın önündeyken tek ayak üstünde bekleyim bari cezalı anneyim ben dedim:)

Yok bitmedi daha:)) Az sonra bi başka anne geldi. Oh Tanrım tanıdığım bi anneydi bu neyse:)

Aaa sizi iyiki gördüm para vermeniz gerekli dedi. Tabi ya duruma bakılacak olursa ben ancak para veren anne oluyorum!!!

Sonuç:))

Nazanın sırasına temizlikçi kadın tutmayan ne olsun:)))

nimet