:)
NİMET
Tamam tamam bu haftayı vukuatsız tamamlayacağım söz veriyorum:)) Bazen edize hak veriyorum. Zira kendisi sıkça "Allahım niye benim normal bir karım yok" diyor. :))))))
NİMET
Orta okulun yaz tatilindeydim. Günce doğdu. Teyzem 40 günlük bebeği bana bırakıp işe başlamak zorunda kaldı.
Zayıf, küçücük bir bebekti. Güneşte açar zeytinyağı ile yağlardım kendisini. Zaten yıkama yağlama olayından başka da bişey hatırlamıyorum. :)
Yıllar sonra anne olduğum zaman hep Günce'yi düşündüm. O zamanlar yeterli derecede bakabilmişmiydim kendisine? Ne yedirmiştim? Teyzem çocuğunu bir çocuğa bırakıp gitmekle kimbilir ne ızdıraplar çekmişti? Aklıma geldikçe resmen ızdırap çekiyorum:)
Geçen hafta Günce Edebiyat Öğretmenliğinden mezun oldu. :) Çok gururlandım. Kendi evladım kadar sevindim. Adı gibi kendi de güzel kuzenim:)
Bi de şu var tabi....yaşlanıyorum:)))))
nimet
İlkler bir başka oluyor. Çocukların her biri ne de tatlı olmuşlardı.
Nazan, yunanca bir şarkı eşliğinde dans gösterisi sundu:)
Daha önce kreşte gösterilerimiz olmuştu ama okullu olması diğer öğrencilerin arasına karışması onu uzaktan seyretmek beni çok duygulandırdı. Gözlerim doldu.
"Vay be" dedim sonra. :) Anneyim ben anne.
Fakat Ediz de yanımda "Babayım ben Babaaa.." edasıyla duruyordu:)
Gururla baktık kendisine. Eserimizi seyrettik:)
Nimet
Son tablom.
Cumartesi günü pek keyifli resim yapıyordum ama çocukların kaza haberinden sonra yapma isteğim gitti bir anda.
Aslında evin önüne bir masa atayım. Masanın etrafında otursunlar falan diyordum ama dedim ya yapma isteğim gitti. Bu resim de bu kadar olsun. Yaşlı amcam bahçesiyle uğraşıyor. Bahar gelmiş evinin önüne. Çoluk çocuk da yok etrafında. Zaten böyle bir eve de ancak onun yaşında sahip olabiliriz herhalde:))
Hayalim böyle bir ev işte. Olur inşallah bir gün o da olur:)
nimet
rehavet içerisinde olmam gerek ama değilim:)
Son tablom yukarıdaki:) Resim yapmak ne kadar da dinlendiriyor insanı. Bi de vakit bulabilsem bol bol:) Çok severek yaptım yeni tablomu. Bende anısı var bu resmin:) Antalya Kemer Yörük Park'tan görünüm.
Onun dışında iyiyim. Hayat son sürat devam ediyor. Beynimin içi binparçaya bölünmüş vaziyette ama bundan da şikayetçi değilim. Meşkuliyetimin bittiği anda biteceğime inanıyorum. Hemen bugün bir diğer tabloma başlayacağım mesela:) Yargı mensupları resim sergisine yetiştirmeye çalışıyorum tabloları bu arada :) ee nede olsa hakiki Türküm ben herşeyi son dakkaya bırakırım:)
Arada dostlarımla buluşuyorum. Cuma günü ANKAN dostlarımla the pub gecemiz vardı. Sarhoş oldum yine:) Onca kadının gürültüsünü, kahkahasını ve hareketliliğini hoşgören tek mekan tavsiye ederim.
Bu arada Cinnah Caddesi yolumuz açıldı. Pazar günü ilk geçişimizi yaptık. Güzel olmuş fena değil. Yağmur yağınca belli olur mimari harikasının güzelliği ama estetik görünüşü fena değil.
Bol bol yazasım var ama mesleki kariyerimin gereklerini yerine getirmem gerek:) Bkz. aşağıdaki manzara:)